+49 152 02819858

+90 542 350 66 01

umt.oz @ hotmail. com

Avukat Ümit ÖZ

Uyuşturucu Ticareti Avukatı

Yargıtay Kararları çerçevesinde

Uyuşturucu Ticareti Davalarındaki Savunmalarda

Dikkat Edilmesi Gerekenlere Örnekler 

 

Uyuşturucu suçlarında, Uyuşturucu Ticareti Suçu ile Kullanmak için Uyuşturucu Bulundurma suçu arasında verilen ceza ve doğacak hak mahrumiyeti açısından çok fark bulunmakadır. Bu sebeple aşağıda Yargıtay ve İstinaf Mahkeme kararları ışığı altında yapılması gerekli savunma ve dikkat edilmesi gereken yüzlerece ayrıntılardan bir kaçına örnek vermeye çalışacağım. Uyuştucu Ticareti Suçları açısından Avukatlık çok teknik, uzmanlık ve tecrübe gerektiren  savunmalardır. Aşağıdaki kararlarda belirtilen ve dikkat edilmesi gereken nüanslara dair binlerce örnek bulunmaktadır. 

1-Ele Geçen uyuşturucunun çeşit sayısının fazla olması tek başına ticaret suçuna vücut vermez

Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçu bakımından uygulamadaki sorunlardan bir tanesi de “çeşit sayısının fazla ancak madde miktarının düşük olduğu” dosyalarda kastın belirlenmesidir. Bilindiği üzere Yargıtay Ceza Genel Kurulu, en fazla “bir ya da iki çeşit benzer etkiyi gösteren uyuşturucu madde”’nin kullanmak için bulundurulabileceği kanaatindedir.

Bu görüş nedeniyle ilk derece mahkemelerinin çoğu, üç veya daha fazla uyuşturucu maddenin ele geçtiği olaylar bakımından, çeşit sayısının fazla olması nedeniyle kastın ticaret olduğu yönünde kararlar vermektedir.

Ancak bu anlayış, günümüz gerçekleri ile örtüşmemektedir. Zira sıklıkla madde tüketen bir kişi, 4 hatta 5 çeşit uyuşturucu madde kullanabilmektedir. Bu durumda sadece “çeşit fazlalığı” nedeniyle ticaret kastının olduğunu söylemek doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Yargıtay da güncel bir kararında bu duruma dikkat çekmiş ve uyuşturucu maddelerin çeşidi fazla olsa dahi, miktar itibariyle kullanım sınırında kalması durumunda ticaret kastının olmadığı yönünde hüküm kurmuştur.

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 12.03.2025 Tarih, 2019/4399 Esas, 2025/2757 Kararı:

Yapılan ön inceleme neticesinde; sanık hakkında kurulan hükmün temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Olay tutanağına göre; sanığın kıraathane önüne bıraktığı poşette net 7,1 gr hint keneviri, net 2 gr bonzai ve toplam 6 adet .., amfetamin ve metamfetamin etken maddelerini içeren hapların ele geçtiği olayda; her ne kadar uyuşturucu maddeler çeşitlilik arz etse de, ele geçen maddelerin kişisel kullanım sınırında olması, sanık hakkında uyuşturucu ticareti yaptığına dair bir bilginin olmaması, sanık hakkında toksikoloji raporunun bulunmaması ile sanığın ele geçen maddeyi kullanma amacı dışında bulundurduğuna ilişkin savunmasının aksine kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla. sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinde belirtilen "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraati yerine mahkûmiyetine kararı verilmesi, kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, Tebliğnameye aykını olarak, hükmün BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİNE, 12.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

2-Ele Geçen uyuşturucunun çeşit sayısının fazla olması tek başına ticaret suçuna vücut vermez

YARGITAY 10. CEZA DAİRESİ, 2019/4399 ESAS, 2025/2757 KARAR

Yapılan ön inceleme neticesinde; sanık hakkında kurulan hükmün temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Olay tutanağına göre; sanığın kıraathane önüne bıraktığı poşette net 7,1 gr hint keneviri, net 2 gr bonzai ve toplam 6 adet .., amfetamin ve metamfetamin etken maddelerini içeren hapların ele geçtiği olayda; her ne kadar uyuşturucu maddeler çeşitlilik arz etse de, ele geçen maddelerin kişisel kullanım sınırında olması, sanık hakkında uyuşturucu ticareti yaptığına dair bir bilginin olmaması, sanık hakkında toksikoloji raporunun bulunmaması ile sanığın ele geçen maddeyi kullanma amacı dışında bulundurduğuna ilişkin savunmasının aksine kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla. sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinde belirtilen "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraati yerine mahkûmiyetine kararı verilmesi,

Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, Tebliğnameye aykını olarak, hükmün BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİNE, 12.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

3- Uyuşturucu maddenin paketlenmesinde kullanılan vakum makinesini getiren TCK 39 gereği yardım edendir. TCK 37/1 gereğince asli fail değildir.

Uyuşturucu madde ticareti suçunda yargıtayca “yardım etme niteliğinde kabul edilen” bazı davranışlar;

- En sık rastlanan fakat vatandaşlarca belki de en az bilineni: Uyuşturucu maddenin alıcısı ve satıcısı olan sanıklar arasında irtibat kurulmasını sağlamak; buluşmaları için telefon görüşmeleri yapmak veya satıcının telefon numarasını alıcıya vermek.

- Uyuşturucu madde ticareti eylemini gerçekleştirmeleri için sanıklara aracını kullandırmak.

- Öncülük edecek aracın kiralanmasına yardım etmek.

- Öncü araca salt şoförlük yapmak. (Yol kontrolü yapıp artçı araçtaki sanığa bilgi veren başka bir sanık varsa. Yoksa öncü araçta bulunup yol kontrolü yaparak taşıyıcıya bilgi verenler de uygulamada asli fail olarak kabul ediliyor.)

- Diğer sanıklara ait uyuşturucu maddenin işyerindeki terazisinde tartılmasına izin vermek.

- Uyuşturucu maddenin paketlenmesinde kullanılan vakum makinesini getirmek.

- Uyuşturucu madde nakli sırasında gözcülük yapmak. vb.

SANIĞIN EYLEMİNİN YARDIM ETME OLARAK KABULÜ NEDEN ÖNEMLİDİR?

Uyuşturucu madde ticaretine yardım etme halinde TCK 39 mad uyarınca sanığın  cezasında 1/2 indirim yapılır ve ceza miktarı 8 yılı geçemez. Ayrıca sanığın eylemi yardım etme niteliğinde görülürse hakkında TCK.’nın 188/5 maddesi de uygulanamaz.

4- Uyuşturucu madde alıcısı kişinin "bilgisine başvurulan" sıfatıyla ifadesinin alınması hukuka aykırıdır. Başka delil yoksa Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekir

Uyuşturucu madde ticareti suçlarına ilişkin yürütülen soruşturmalarda hemen hemen her dosyada görülen kolluk tarafından uyuşturucu madde alışverişi sonrasında yakalanan uyuşturucu madde alıcısı kişinin "bilgisine başvurulan" sıfatıyla ifadesinin alınmasının hukuka aykırılığına ve bu şekilde alınan beyanların hükme esas alınamayacağına ilişkin;

Uyuşturucu madde ticareti suçlarına ilişkin yürütülen soruşturmalarda sıklıkla uyuşturucu madde ticareti yaptığı iddia edilen şüpheliden uyuşturucu madde satın alan kişi kolluk tarafından bilgisine başvurulan sıfatıyla bilgi alma tutanağı altında dinlenmektedir. Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 13.03.2023 tarihli ve 2021/7640 E. , 2023/2123 K. sayılı kararı ile uygulamadaki bu duruma açık bir eleştiri getirilmiş, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma yapılan şüphelinin kendi suçu için "şüpheli", uyuşturucu madde aldığı kişinin suçu için "bilgi sahibi" sıfatı ile ifadesinin alınmasının hukuka uygun olmadığına, suç şüphesi altında olan birine hakları hatırlatmadan suçlama yöneltiliyormuş gibi ifade alınmasının Anayasanın 38. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan kendini suçlamama hakkının ihlâline sebebiyet vereceğine ve kişi atılı suçun şüphelisi olduğu hâlde bilgisine başvurulan sıfatıyla alınan beyanlarının hukuka aykırı elde edildiğinden hükme esas alınamayacağına işaret edilmiştir.

5- Kullanım sınırına ilişkin değerlendirme yapılırken uyuşturucu maddenin saflık oranının göz önünde bulundurulması gerekir. 52 gram Kokain maddesinin saflık oranı 22 gram ise, başka delil yoksa ticaret değil kullanım suçu oluşur.  

Uyuşturucu madde ticareti suçlarında yakalanan maddenin kullanım sınırında kalıp kalmadığı değerlendirilirken ham miktar yerine maddelerin saflık oranı üzerinden belirleme yapılmalıdır. Kriminal raporda saflık oranının tespit edilmemiş olması hâlinde saflık oranının tespiti açısından ek rapor alınması gerekir. Kullanım sınırına ilişkin değerlendirme yapılırken ayrıca uyuşturucu maddenin saflık oranının göz önünde bulundurulduğu ve değerlendirildiği Adana BAM 5. Ceza Dairesinin 05.03.2020 tarihli ve 2020/522 E., 2020/434 K. sayılı kararı

6- Kolluğun uyuşturucu maddenin sanık tarafından atıldığına ilişkin görgüsü yok ise yakalanan yere yakın konumda bulunan uyuşturucu maddelerin sanığa ait olduğu kabul ü ile hüküm kurulması hukuka aykırıdır.

Uyuşturucu madde ticareti suçlarına ilişkin yargılamalarda; sıklıkla sanıkların kovalamaca sonucu yakalandığı, sanıkların yakalandığı yere yakın yerde bulunan uyuşturucu maddelerin sanıklarca atıldığından bahisle tutanak düzenlendiği görülmektedir. Fiziki takibi ve sanığın yakalamasını gerçekleştiren kolluğun uyuşturucu maddenin sanık tarafından atıldığına ilişkin görgüsü yok ise yakalanan yere yakın konumda bulunan uyuşturucu maddelerin sanığa ait olduğu kabulü ile hüküm kurulmasının şüpheden sanık yararlanır ilkesine aykırı olduğuna ilişkin Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 17.01.2023 tarihli 2021/3512 E. , 2023/297 K. sayılı kararı

7-Her terazi hassas terazi değildir. Başka delil yoksa Mahkumiyet yerine Ticaret isnadına ilişkin Beraat kararı verilmesi gerekir.

Uyuşturucu madde ticareti suçlarında hassas terazinin varlığının suçun sübutu açısından önemli bir somut delilse de terazinin kolluk tutanağına "hassas terazi" olarak geçirilmiş olduğu durumlarda terazinin hassasiyetine ilişkin bir itiraz var ise bunun mutlaka tevsii tahkikât talebine konu edilmesi gerekir. Her terazi, hassas terazi değildir. Örnek olayda Yargıtay, ikâmette 237,5 gram esrar maddesi ile birlikte yakalanan hassas olmayan terazinin uyuşturucu madde ticareti suçunun sübutu açısından yeterli delil teşkil etmeyeceğini kabul etmiştir.

"Sanığın savunmasının aksine olay tarihinde evinde yapılan aramada ele geçirilen toplam 237,5 gram esrar maddesini satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil elde edilemediği, dosya arasında bulunan CD kaydına göre uyuşturucu madde ticaretinde kullanıldığı belirtilip hassas olduğu kabul edilen terazinin 5'er gram aralıklarla tartım yapan toplamda 40 kg tartma kapasiteli terazi olduğu dikkate alındığında eylemin bir bütün halinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır." Yargıtay 20. Ceza Dairesinin, 12.09.2018 tarihli, 2018/2230 E. , 2018/3443 K. sayılı kararı

8-Şüphelinin rızası ile telefon incelemesi hukuka aykırıdır. Karar olmadan telefon incelenemez. Hükme esas delil teşkil etmez.

Sanığın telefonunda CMK md. 134 uyarınca karar alınmaksızın rızasına dayalı olarak inceleme yapılması neticesinde elde edilen delillerin ve düzenlenen telefon inceleme tutanağının hukuka aykırı delil olduğuna ilişkin Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 07.05.2025 tarihli 2025/1446 E.  ,  2025/5295 K. sayılı kararı

9- Arama kararı olmaksızın uyuştucu maddenin rızaen teslim edilmesi etkin pişmanlıktır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.12.2018 tarihli ve 2016/1014 E., 2018/664 K. Kararında; tutanakta yer alan kolluk görevlilerinin sanığa; “Üzerinde herhangi bir suç unsuru olup olmadığını” sormaları şeklindeki hususun sanığın durdurulduğu aşamada arama kararının bulunmadığına işaret ettiği, kolluk görevlilerinin ellerinde adli arama kararı ya da yazılı arama emri bulunması hâlinde sanığa bu şekilde bir soru yöneltmelerinin beklenmeyeceğine ilişkin değerlendirme benzer dosyalar açısından önemlidir. Bu karara göre Uyuşturucu maddenin rızaen kolluk görevlilerine teslim edilmesi üzerinden etkin pişmanlık hükümleri uygulanmalıdır.

10- Uyuşturucu Madde Ticareti Mahkumiyeti Kararı Kriterleri

Sanıktan ele geçirilen sentetik kannabinoid türü uyuşturucu maddenin ayrı ayrı paketler içerisinde toplam 13 parça hâlinde olması, her bir paketteki uyuşturucu madde gramajlarının yaklaşık aynı miktarlarda bulunması, sanığın, bu maddelerle akşam saatlerinde arkadaşı olan tanık M. ile birlikte sokakta motosiklet ile gezerken yakalanması karşısında; suç konusu uyuşturucu maddeyi kullanmak için satın aldığına ilişkin savunmasına itibar edilemeyeceğinden, ticaret amacıyla bulundurduğunun kabulü gerekmektedir. CGK, 19.02.2019 tarihli ve 972-114 sayılı kararı

11-Sadece istihbari bilgi ve hassas terazi Uyuşturucu Ticareti Mahkumiyeti için yeterli olmaz.

Salt istihbari bilgi ve ikâmette bulunan hassas terazinin sanığın uyuşturucu madde ticareti işlediğine kabul açısından yeterli olmayacağına ilişkin Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 19.03.2025 tarihli 2024/7227 E.,  2025/2274 K. sayılı kararı;

12- Çalışmayan terazi terazi değildir. Hassas terazi hiç değildir. Hassas terazilerin çalışıp çalışmadıkları ayrıca uyuşturucu ya da uyarıcı madde bulaşıklı olup olmadığı hususu incelenmeden Mahkumiyet Kararı olmaz.

Yargıtay 20. Ceza Dairesi, 2020/1669, 2020/2438, 2020-06-03 Kararında özetle;

5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK'nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,

1- Olay tutanağına göre, 43,5 ve 7,3 gr metamfetamin olduğu belirtilen maddenin kriminal müdürlüğünün vezin açma tutanağına göre 6 gr ve 0,5 gram olarak belirtildiği halde bu husus tartışılmadan hüküm kurulması,

2- Kriminal raporuna göre incelemeye giden maddelerin toplam miktarı belirtilerek metamfetamin ve kokain içerdikleri belirtilmesine rağmen, net olarak ne kadar metamfetamin ve kokain içerdiklerinin belirtilmediği göz önüne alınarak, ele geçen maddelerin yeniden kriminal incalemeye gönderilerek net madde miktarlarının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

3- Sanık ...’ya ait olan ve her iki sanığın birlikte yakalandıkları evde ele geçen hassas terazilerin çalışıp çalışmadıkları ayrıca uyuşturucu ya da uyarıcı madde bulaşıklı olup olmadığı belirlendikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerinin temyiz istemleri bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, bozmanın niteliğine ve tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre salıverilme talebinin reddine dosyanın Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ne; kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine, 03.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

13- Hukuka aykırı arama kararı ile arama olmaz. Mahkumiyet Kararı Verilemez. Hukuka aykırı delil sebebiyle Beraat kararı verimesi gerekir.

Her ne kadar Cumhuriyet savcısından gecikmesinde sakınca bulunan hâl kapsamında 16:30'da arama emri alınmış olsa da, araçtan ele geçirilen uyuşturucunun tartımına ilişkin tutanak düzenlenme saatinin 16:15 olduğu dikkate alındığında, usulüne uygun adli arama emri olmadan yapılan arama sonucu elde edilen deliller hukuka aykırı olup hükme esas alınamaz. (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/4326 E., 2022/9409 K.)

14-Gizli soruşturmacı kışkırtıcı ajan gibi hareket ederek edip faili suça teşvik edemez. Hukuka aykırı delildir. Mahkumiyet kararı verilemez. Beraat kararı verilmesi gereklidir.

"Somut olayda, olay günü gizli soruşturmacıların sanığın yanına giderek "malzeme var mı" diye sormaları üzerine sanığın "metamfetamin var" demesi akabinde uyuşturucu ticareti suçunun gerçekleştiğinin olay tutanağı, görüntü kayıtları ve tutanak mümzii gizli soruşturmacıların beyanlarından da sabit olması karşısında, soruşturma yapan gizli soruşturmacıların suç teşkil eden fiili yalnız pasif davranışlarla izleyip tespit etmek yerine, delil üretmek ve soruşturma başlatmak için kişiyi başka türlü işlemeyeceği bir suçu işlemeye sevk etme yönünde davranışlar sergilemiş oldukları, bunun da gizli soruşturmacı sınırlarını aştığı, kışkırtıcı ajan gibi hareket ederek faili suça teşvik etmiş olduklarının anlaşılmasına karşısında, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür." (Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 13.03.2023 tarihli ve 2021/15492 E., 2023/2074 K. sayılı kararı)

15-Kargo ile gönderilen uyuşturucuyu teslim alan sanığın beyanı dışında gönderici sanık hakkında kesin delil bulunmadığından, mahkûmiyet yerine beraat kararı verilmesi gerekir.

Kargo ile işlenen uyuşturucu madde ticareti suçunda; Gönderime ait bir kamera görüntüsü ve evrakın kargo şubesinden temin edilemediği olayda, kargo ile gönderilen 13 kg uyuşturucuyu teslim alan alıcı sanığın soyut beyanı dışında, gönderici kısmında adı yazan diğer sanığın uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli ve kesin delil bulunmadığı halde beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi hatalıdır. (Yargıtay 10. CD 2021/9611 K)

16-Mahkûmiyet sonrası dosyaya giren tape kayıtlarının duruşmada okunup sanığa sorulması ve gerekirse ses örneği ile bilirkişi incelemesi yapılmadan eksik araştırmayla mahkûmiyet kurulması hukuka aykırıdır. Başka delil yoksa beraat kararı verilmelidir.

Mahkumiyet hükmünden sonra dosyaya alınan iletişim tespit tutanaklarının (tapelerin) duruşmada okunup sanıktan içeriklerine karşı diyeceklerinin sorulması, sanığın kabul etmemesi halinde ses örnekleri alınarak kayıtların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınması, sanığa ait olduğu belirlenirse de konuşmaların somut olayla örtüşüp örtüşmediğinin irdelenmesi gerekirken eksik araştırma ile mahkumiyet tesisi hatalıdır. (Yargıtay CBS itirazı üzerine sanığın mahkumiyetinin onanmasına dair yargıtay onama kararı kaldırılmış ve hüküm temyizen bozulmuştur. Yargıtay 10 CD 2021/10397 K)

17-Kendisinde uyuşturucu ele geçmeyen sanık hakkında, diğer sanıkların çelişkili beyanları ve içeriği belirsiz HTS kayıtları dışında yeterli delil olmadığından beraat yerine mahkûmiyet verilmesi hukuka aykırıdır. Beraat kararı verilmesi gereklidir.

Kendisinde uyuşturucu madde ele geçmeyen sanığın, diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine ya da ele geçen uyuşturucu ile ilgisi olduğuna dair diğer sanıkların kendi içinde ve birbiriyle çelişkili savunmaları ve içeriği belli olmayan HTS kayıtları dışında mahkumiyetine yeterli delil yokken beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi hatalıdır. (Yargıtay 10 CD 2022/4522 K)

18- Arama kararı olmaksızın uyuştucu maddenin rızaen teslim edilmesi etkin pişmanlıktır.

Kaba Üst Aramasında Bulunamayacak Yerde Olan Uyuşturucunun Teslimi

Dosyada bulunan 03.07.2017 tarihli tutanağına göre, suç şüphesi altında bulunmayan sanığın içinde bulunduğu aracın durdurulmasından sonra kaba üst araması yapıldığı sırada, sanığın görevlilerce üzerinde suç unsuru bulunup bulunmadığı sorulması üzerine kendiliğinden, bacak arasından çıkardığı uyuşturucu maddeleri rızasıyla görevlilere teslim ettiği anlaşıldığından; sanık hakkında adli arama kararı bulunmadığı aşamada PVSK’nın 4/a maddesi uyarınca kaba üst araması ile bulunamayacak bir yerde sakladığı uyuşturucu maddeleri kendi rızasıyla teslim ederek uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun ortaya çıkarılmasını sağladığından TCK’nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, bozma nedenidir (Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/2251 E. , 2018/3445 K.).

19- Arama kararında yer almayan adres bilgisini vermek etkin pişmanlıktır.

Üzerinde uyuşturucu madde ile yakalanan sanığın "ihbar içeriğinde" yer almayan evinin adresini söyleyerek suça konu adreste arama kararına dayalı olarak arama yapılması sonucu kullanım sınırlarının üzerinde uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunmasını sağlaması hâlinde hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmalıdır.

Uygulamada kolluk tarafından dışarıda uyuşturucu madde ile yakalanan ve uyuşturucu madde ticareti şüphelisi olarak değerlendirilen şüphelilerin evlerine gidilerek ikâmet araması gerçekleştirildiği ve bu aramalarda genellikle şüphelinin üzerinde ele geçirilen maddeye göre daha fazla uyuşturucu madde ve uyuşturucu madde ticaretinin yapıldığını gösterir hassas terazi, paketleme malzemesi vb. malzemeler ele geçirildiği görülmektedir. Bu durumda, tutanakta açıkça "sanığın adresini bildirmesi" üzerine adrese geçildiği ibaresinin yer alması durumunda Mahkemeden etkin pişmanlık uygulanması talep edilmeli, adresin kolluk tarafından ne şekilde tespit edildiğinin tutanak içeriğinden anlaşılamadığı durumlarda adresin olası tespit şekilleri üzerinde durularak adresin sanığın söylemesi dışında tespit edilemeyeceği durumlarda etkin pişmanlık uygulaması yönünde sonuca gidilmelidir.

20- Lyrica, Gerica vb. Reçeteli İlaçların Ticaretinde Ceza İndirimi Uygulanmalı

İstanbul BAM 5. Ceza Dairesinin 11.03.2020 tarihli ve 2019/2389 E., 2020/617 K. sayılı kararı;

Reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu madde etkisi doğuran ilaçların (Lyrica, Gerica vb) ticaretinin yapılması da uyuşturucu madde ticaretine ilişkin TCK 188. madde hükümlerine tabidir. Ancak verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. (TCK. 188/6) T.C. Yargıtay 8. Ceza Dairesi  Esas: 2024/8458, Karar: 2024/5393

21-Arama kararı olmadan araçta arama olmaz. Hukuka aykırı delildir Beraat kararı verilmelidir.

Araç içinde, ağzı kapalı poşette ve dışarıdan bakıldığında görünmeyecek şekilde bulunan uyuşturucu maddenin önleme araması kararına dayanılarak ele geçirilmesi hukuka aykırıdır. 10. CD, Esas: 2021/108, Karar: 2022/10856

22- Suç üstü halde dahi Cmk 134 kararı olmadan, telefon, bilgisayar veya başkaca digital delil içeren alet incelenemez.

Uygulamada uyuşturucu madde ticareti suçuna ilişkin yürütülen soruşturmalarda ilk yakalanan şüphelinin telefonuna gelen mesajların okunarak veya şüphelinin telefondan kendisine gelen çağrıyı yanıtlaması sağlanarak diğer şüpheli/şüphelilere ulaşıldığı, bu şekilde soruşturmaların genişletildiği görülmektedir. CMK md. 134/1 kapsamında temin edilmiş bir karar bulunmaksızın şüpheliye ait telefona dönük hukuksuz müdahaleler soruşturmanın geri kalanını da hukuka aykırı hâle getirir. Suçüstü hâlinin varlığı dahi şüphelinin telefonuna dönük CMK md. 134/1 kapsamında alınmış bir karar bulunmaksızın gerçekleştirilen kolluk müdahalesini hukuka uygun hâle getirmez. 

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 08.06.2022 tarihli ve 2020/18813 E., 2022/7392 K. sayılı kararı ile bu konuya ilişkin üç önemli tespitte bulunmuştur;

a-Kolluk Cumhuriyet Savcısına haber vermeksizin suçüstü hâlinden bahisle şüpheliye ait telefonu açamaz, telefonda gördüğü verilerden hareketle şüpheli veya tanık tespiti yapıp soruşturmayı genişletemez.

b-"Sanığın rızası bulunsa dahi" kolluk görevlileri tarafından şüphelinin telefonunun incelenip, telefon içeriğindeki görüşme, mesaj ve benzeri bilgiler kayıt altına alınamaz. 

c-Şüphelinin telefonuna dönük CMK md. 134/1 uyarınca alınmış bir karar bulunmaksızın gerçekleştirilen kolluk müdahalesi elde edilen delili hukuka aykırı hâle getirdiği gibi şüphelinin AİHS'in 8/1. maddesinde düzenlenen "özel hayata saygı hakkı" kapsamında değerlendirilen "haberleşmeye saygı hakkı"nın ihlal edilmesine sebebiyet verir.

 

23-Adli arama kararı olmadan ele geçen uyuşturucu hukuka aykırı delildir. Mahkumiyet olmaz. Beraat kararı verilmelidir.

Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 26.03.2024 tarihli, 2024/2242 E. ve 2024/2730 K. sayılı kararına göre; kolluğun ticari takside yolcu olarak bulunan kişiyi araçtan indirip herhangi bir arama kararı bulunmadığı hâlde kaba üst araması yapmak suretiyle ele geçirdiği uyuşturucu maddeler hukuka aykırı delil niteliğindedir ve sanığın beraatine karar verilmelidir. (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/21923 E., 2023/5191 K.)

Sanığın iç çamaşırında bulunan uyuşturucu maddeyi kendi rızasıyla teslim ettiği durumda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekir.

24- Suç baskısı ile rızaen teslim olmaz. Arama Kararı olmadan Mahkumiyet olmaz. Beraat kararı verilmelidir.

Sanığın adli arama kararını gerektiren olayda adli arama kararı olmadığı hâlde suç baskısı altında üzerindeki uyuşturucu maddeyi kamu görevlilerine teslim etmesi gerçek anlamda rızaen teslim sayılmaz ve elde edilen deliller hükme esas alınamayacağından sanığın beraatine karar verilmesi gerekir. Yargıtay 10. Ceza Dairesi E. 2024/677 K. 2024/792 

25- Suç baskısı altında rızaen teslim, hukuka aykırıdır. Arama kararı yoksa ‘‘rızaen teslim‘‘ olmaz. Başka delil yoksa Mahkumiyet yerine Beraat kararı verilmesi gerekir.

“İletişimin tespiti kararı kapsamında açık kimlik bilgileri bilinen sanığın, uyuşturucu ticareti yapacağı yönünde kuvvetli şüphe oluşması üzerine fiziki takip sonucunda, sanığın kullanıcılar ... ve ...'un aracından inerken görüldüğü 23.03.2018 tarihli olayda, "... Valiliğince verilen önleme arama kararı okutulduktan sonra, ...'un üst yoklaması yapılacağı sırada cüzdanından çıkardığı 2 paketi içinde uyuşturucu madde olduğunu söyleyerek rızaen teslim ettiği"; adli aramayı gerektiren bu olayda önleme arama kararına dayanılarak yapılan aramanın hukuka aykırı olduğu, bu arama ile elde edilen delilin hükme esas alınamayacağı, ...'un suç baskısı altında uyuşturucu maddeyi kamu görevlilerine teslim etmesinin gerçek anlamda rızaen teslim olmadığı anlaşılmakla; mahkûmiyetine yeterli başkaca delil bulunmayan sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.” (Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 21.06.2023 tarihli ve 2022/3830 E., 2023/5837 K. sayılı kararı

26- Aramada sadece hassas terazi ele geçirilmiş olması Mahkumiyet için yeterli olmaz.

Sanıkta yakalanan uyuşturucu madde bulaşıklı hassas terazi her durumda sanığın uyuşturucu madde ticareti suçuna ilişkin mahkûmiyetini gerektirmez.

Sanıkta ele geçirilen uyuşturucu madde bulaşıklı hassas terazinin; terazide bulaşığı bulunan uyuşturucu madde ile sanıkta yakalanan uyuşturucu maddenin farklı maddeler olması, sanığın hassas teraziyi kullanmak için aldığı uyuşturucu maddeyi tartmak için kullandığını savunması ve idrar testinde kullandığını belirttiği maddenin tespit edilmesi karşısında sanığın uyuşturucu madde ticareti suçundan beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 05.03.2025 tarihli 2024/5215 E. , 2025/1759 K. sayılı kararı

27- Suç baskısı altında rızaen teslim, hukuka aykırıdır. Arama kararı yoksa ‘‘rızaen teslim‘‘ olmaz. Başka delil yoksa Mahkumiyet yerine Beraat kararı verilmesi gerekir.

Sanığın adli arama kararını gerektiren olayda adli arama kararı olmadığı hâlde suç baskısı altında üzerindeki uyuşturucu maddeyi kamu görevlilerine teslim etmesi gerçek anlamda rızaen teslim sayılmaz ve elde edilen deliller hükme esas alınamayacağından sanığın beraatine karar verilmesi gerekir.

“İletişimin tespiti kararı kapsamında açık kimlik bilgileri bilinen sanığın, uyuşturucu ticareti yapacağı yönünde kuvvetli şüphe oluşması üzerine fiziki takip sonucunda, sanığın kullanıcılar ... ve ...'un aracından inerken görüldüğü 23.03.2018 tarihli olayda, "... Valiliğince verilen önleme arama kararı okutulduktan sonra, ...'un üst yoklaması yapılacağı sırada cüzdanından çıkardığı 2 paketi içinde uyuşturucu madde olduğunu söyleyerek rızaen teslim ettiği"; adli aramayı gerektiren bu olayda önleme arama kararına dayanılarak yapılan aramanın hukuka aykırı olduğu, bu arama ile elde edilen delilin hükme esas alınamayacağı, ...'un suç baskısı altında uyuşturucu maddeyi kamu görevlilerine teslim etmesinin gerçek anlamda rızaen teslim olmadığı anlaşılmakla; mahkûmiyetine yeterli başkaca delil bulunmayan sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.” (Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 21.06.2023 tarihli ve 2022/3830 E., 2023/5837 K. sayılı kararı)

28- Uyuşturucu Maddenin Gizlenmiş Olması Tek Başına Suçun Uyuşturucu Madde Ticareti Olduğunu Göstermez

''Kolluk görevlilerince sanığa ait ikamette yapılan aramada, masanın ayağına gizlenmiş vaziyette net 216,4 gram ve dolaptaki kavanozda net 7,2 gram bitki parçacıkları ile masa üzerindeki rafta içmek için hazırlanmış bitki parçacıklarının ele geçirildiği olayda; uzmanlık raporuna göre suça konu hint keneviri bitkisinden elde edilebilecek esrarın 154,72 gramdan ibaret olduğunun ve yapılan idrar tahlilinden, sanığın amfetamin ve esrar kullandığının anlaşılması karşısında, sanığın savunmasının aksine, ele geçen uyuşturucu maddeleri kullanma dışında satmak veya başkasına vermek amacıyla bulundurduğuna ilişkin, kuşku sınırlarını aşan kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinde belirtilen "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, sanık hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi, hukuka aykırı görülmüştür.'' Yargıtay 10. Ceza Dairesi  2022/2150 E.  ,  2024/17220 K.

+49 152 02819858

+90 542 350 66 01

 

umt.oz @ hotmail. com